15 Ağustos 2015 Cumartesi

PKK ve Derin Devletin Özel İlişkisi







PKK ile derin devlet arasında nasıl bir ilişki var? PKK' nasıl kuruldu? 
Komplo Teorisi PKK'nın derin devlet ilişkilerini anlatıyor.

PKK ve Gladyo :

 PKK'yı Türk Gladyosu Kurdu Ergenekon'un gerekçeli kararı açıklandı: NATO ülkelerinde Gladio örgütlenen derin devlet, Türkiye'de Ergenekon adını aldı. Örgütün PKK gibi terör örgütleriyle ilişkisi belgelerle kanıtlandı.

HDP eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın bir proje olduğu çok konuşuldu, halen tartışılıyor. Sadece Demirtaş değil, ağababası PKK'da bir projedir. Demirtaş'ın cilası hergün biraz daha dökülüyor.

Seçim öncesindeki 'cici çocuk' gitti; 'kullanışlı enstrüman' iddiaları ayyuka çıktı. Onu destekleyen Doğan Medya-Cumhuriyet-Fethullah Gülen medyasının da cilaları dökülüyor.
Sinsi PKK'nın insanlık dışı SURUÇ saldırısındaki şüpheli durumlarını gözlerden uzak tutmak için, Demirtaş'ın Gladyo'dan bahsetmesi de ayağının tökezlemesine yol açacak özellikte.

PKK'yı Gladyo'nun kurduğu bir gerçektir. Demirtaş'ın, SURUÇ katliamı ile Beştepe arasında irtibat kuran sözleri utanmadan, Cumhurbaşkanı'na dil uzatması da, tam deyimle 'tuzak kurarken tuzağa düşme'dir. Bir cahilliktir. Gladyo'nun figüranı kim acaba?

Başbakan Ahmet Davutoğlu mesajı verdi: "Sizler terör gladiosunun unsurlarısınız. PKK'nın soğuk savaşta kimler tarafından kullanıldığını iyi biliriz.

PKK'nın hangi istihbarat birimlerince kullanıldığını iyi biliriz. Onların arkasındaki gladioyu da iyi biliriz."
Cahilliği, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, veciz cümlelerle ortaya koydu: "Asıl Gladio, sürecin düşmanlarıyla ittifak yapıp sürecin mimarlarına savaş açan, Erdoğan karşıtı kampanya başlatanlardır. Figüranı olduğu gladyoyu Sayın Erdoğan'a atfeden Selahattin Demirtaş, uzun zamandır takma akılla hareket ediyor. Fikir de, replikler de ona ait değil. Suflörü karga olanın süreci bu hale getirmesi normal."

Gladyo-PKK ilişkileri: NATO bağlamında ABD/İngiltere, gizli orduları komünist hareketlere karşı kullandılar.
Sonraları, rejim veya iktidar değiştirmek istedikleri ülkelerde birbirinden çok farklı terör örgütlerini de taşeron yaptılar. Bölücü terör örgütü PKK'nın Derin Devlet'le yakın bağlantıları var. Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu

Kahpece öldürülmeden 17 gün önce, 8 Ocak 1993 tarihli "Ültimatom" başlıklı yazısında "PKK ile istihbarat örgütleri arasındaki ilişkilere ışık tutacak çok ilginç belgeler açıklayacağım" demişti.

PKK-Derin Devlet ilişkilerini araştırıyordu.
Belgeleri açıklatmadılar. 24 Ocak 1993 tarihinde otomobiline konulan bombanın patlaması sonucu hayatını kaybetti. İtalyan Gladyosunu çökerten savcı" olarak bilinen Felice Casson diyor ki şöyle "Gladyo ABD, NATO ve CIA'nın denetimindedir. Amerika kime güveniyorsa o Gladio'yu bilir. Türkiye'de de Gladyo var ve tezgâhını çalıştırıyor. Birçok karanlık eylemleri oldu." Çok soru var.

Demirtaş şu sorulara cevap verebilir mi?

1) Kürtler sömürgeciliğe karşı bağımsızlık savaşı yapıyorlarsa ne işi var CIA ve MOSSAD'ın Kürtler arasında? Uğur MUMCU. Cumhuriyet, 7 Ocak 1993
2) 12 Eylül 1980 darbesi ile beraber bütün örgütler de sahneden silinirken, darbeden dolayı dağılan diğer örgütlerin sempatizan kitlelerini de arkasına alarak, güçlü bir şekilde çıkan sadece PKK oldu.
Çünkü Öcalan ve beyin takımı, 1979 yılı Mayıs ayında Türkiye'den ayrıldılar.
Suriye'ye geçtiler. Darbeyi önceden haber almış olmasınlar?
3) PKK en büyük örgütlenmeyi Almanya'da yaptı. Alman Gizli servisi (BND), Alman Derin Devleti (Gladyo), İsrail-Mossad arasında ilişkiler var mıydı?
4) Amerikan Neo-Con'ları PKK -Kandil Baronları'nı neden çok seviyordu? PKK'lı Murat Karayılan "ABD'nin yanında olmaya hazırız" deme ihtiyacını neden duyuyor?
5) Derin Amerika, Kuzey Suriye operasyonlarında, PKK-PYD'yi neden çok seviyor?
Ey Demirtaş, Kandil Baronları, Gladyoservis ilişkilerin tam ortasındaki isimlerdir.
Siz onlardan talimat almıyor musunuz?

SON SORU: 2014 yılı Eylül ayında Amerika'da kimlerle konuştun? Dönünce, Kobani bahanesiyle direnişiyle 52 canın ölmesine yol açan başkaldırı talimatını neden verdin? Başka sorum yok. Tanık sizindir Aziz Milletimiz.

PKK-Malazgirt- Iğdır-Gürbulak
100 yılın derin olaylarına dikkatle bakınız. Türkiyemiz'in ne zaman başına bir dert açılsa, başı belaya sokulsa, aziz milletimizin huzur ve istikrarı ne zaman yıkılmaya çalışılsa, arkasında ne olduğunu anlamak için


3 PARAMETREYE muhakkak bakılmalıdır:

1) PARANIN İZİ (Dolar-Euro)
2) PETROL/GAZ'IN DOLAŞIMI (Ortadoğu ve Hazar petrolleri)
3) DERİN İNGİLTERE PLANLARI... (Sykes-Picot/ Genişletilmiş Ortadoğu Projesi)

Bu 3 parametrenin arkasındaki siluet kimseye yabancı gelmez. ÜST AKIL-DERİN GÜÇ karşınızdadır. Derin Güç'ün adresi de bellidir. Newyork-Londra-Berlin-Telaviv. Parada bu güç, petrol/gaz'da bu güç ve özellikle Ortadoğu'da ne oluyorsa Derin İngiltere vardır. Meşru hükümetlerin yaptıkları kimseyi aldatmasın. ÜST AKILDERİN GÜÇ meşru hükümetlerinde üstündedir... Onların stratejisinde, küresel devletlerin Başkan ve hükümetlerini göreve getirme vardır. Onlara dikte ettikleri planlar mevcuttur.

Eğer, onlar beğenmezse kendi getirdikleri BAŞKAN-BAŞBAKANHÜKÜMET'LERİ DEĞİŞTİRMEK, ZAYIFLATMAK-KUKLAYA ÇEVİRMEK cibilliyetleridir. Bu bilgiler ışığında PKK'yı irdelemek daha doğru olacaktır.

PKK BUGÜN NASIL KULLANILIYOR?: PKK BİR KÜRESEL PROJE'DİR...

7 Haziran sonrası, birbirinden çok farklı imiş gibi görünen bazı olayları, aynı parantez içine alarak yazdığımızda, karşımıza bir projenin aşamaları çıkar: 


1) Aziz milletimiz için tarihi önemdeki MALAZGİRT'TE BİNBAŞIMIZ, özel seçimle şehit edildi. Malazgirt'te binbaşımızı şehit etmek 1071 ruhunu yıkmaktır.
2) Hedefi ve sonuçları özel planlı, SURUÇ'TA gençler bataklığa çekildi.
3) Kandil Baronları bahane ederek, çözüm sürecini havaya uçurdu.
4) PKK militanları planlı şekilde Iğdır-Kars-Artvin'e uzandı...
Bölücü terör örgütünün yeni hedefi, Iğdır, Kars, Artvin üzerinden Karadeniz'e açılmaktır. 7 Haziran sonrasında aniden Ağrı ve Iğdır'da saldırılarını hızlandırdı.
Iğdır'daki Azeri kardeşlerimize baskı yaparak göçe zorluyor. İleride hayalini kurduğu özerkliği gerçekleştirirken o bölgeleri de kendi özerk bölgesinin içinde görmek istiyor.
5) Doğubayazıt-Gürbulak, Türkiye-İran uluslararası yolu hedefe kondu. TIR'lar yakıldı. Kandil Baronları merkez üs yaptıkları Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinden Gürbulak kapısı (Türkiye-İran karayolu) hattında saldırılarını arttırdı. Neden acaba?
Çünkü PKK'nın bölgeye yüklenmesiyle İran'a ambargonun kaldırılması süreci eşzamanlıdır. Gürbulak Sınır Kapısı İran açısından da Türkiye açısından da kritik önemde. Milyarlarca dolarlık ticaretin yapıldığı bir kapı olacak. PKK bölgede kontrolü ele geçirip İran'la ilişkilerinde büyük avantaj sağlayacağını düşünüyor.

EN ÖNEMLİSİ GÜRBULAK, AFGANİSTAN-İRAN-AVRUPA UYUŞTURUCU YOLUDUR. PKK BARONLARI BU İŞİ İYİ BİLİR.

6) Ağrı'da İran'dan gelen Doğalgaz Boru Hattı havaya uçuruldu...
Belirlenen tablonun ortaya çıkışı tesadüf değildir. Bu kadar komplike işler kolay değildir. Kandil Baronları'nın kafası, bu kadar sofistike işe basmaz. Onlara yön veren irade yabancımız değil. ÜST AKIL. DERİN GÜÇ...

SONUÇ: YENİ ORTADOĞU HARİTASI IRAK-SURİYE-LÜBNANPKK'NIN ÖZERKLİK PLANI-PETROL/ GAZ-GÜRBULAK-ERMENİSTAN SINIRI, AYNI PARANTEZDE 1916 TARİHLİ İNGİLİZ-FRANSIZ SYKESPICOT PAÇAVRAYA DÖNDÜ. YENİ ORTADOĞU HAZIRLANIYOR. YENİ GÜÇ ME RKEZİNİN TEPESİNDE WASHİNGTON VAR.

ÜST AKIL stratejisini yürütür. Paçavraya dönen Sykes- Picot haritası'nın yerine yeni harita hazırlanıyor. Ve Emperyalistler Türkler, Kürtleri , Arapları çarpıştırıyor.
Hedefleri, 100 yıl sonra , Yeni Türkiye lideri TAYYİP ERDOĞAN'IN YENİ ORTADOĞU HARİTASI'NI çizmesine engel olmak . Büyük Türkiye gemisini durduramayacaklar...

TAKVİM /Bülent Erandaç




TÜRK KÜRT SORUNU NASIL OLUŞTURULDU

Ülkemizdeki dönüşümü tamamlayan ingilizler geldikten beş yıl sonra geldikleri gibi gittiler, günlerce törenler organizasyonlar yapıldı. Futbol turnuvaları kutlamalar yapıldı ve hiç savaşmadan mutlu mesut ve muzaffer bir edayla sürgün edilmiş osmanlı hanedanı'nı da alarak geldikleri gibi gittiler. Yeni kurulan rejimin ilk ve asıl işi türkleri asimile etmekti, çanakkale'de yok edilen asım'ın neslinin devamı gelmesin diye yeni müslüman nesiller yetiştirecek herkes ya asıldı ya da suikaste kurban gitti, binlerce belki onbinlerce alim katlettiler .



Din ve geçmişle bağlarımızın kopması için alfabemiz değişti eski harflerle yazılmış eserler evlere yapılan baskınlarla toplatılıp yakıldı.

İngilizleşmeyi reddeden rize ağrı elazığ dersim gibi şehirlere savaşlar açıldı, katliamlar yapıldı. Asimilasyon kolay olmayacaktı, uzun belki birkaç yüz yıl sürecekti, bu nedenle, bu süreç tamamlanana kadar araplara yapıldığı gibi bize de uyanışımızın önüne geçecek bir sorun lazımdı, kürt türk sorunu iki milletin de asimile olana kadar oyalanacağı bir sorun olurdu zaten sınırlarımız da bu soruna göre çizilmişti.

Operasyon hemen başladı, devlet "türk devleti" kimliğiyle kürtlere sistematik bir baskı uyguluyor kürtlerin devlete düşman olmasının temellerini atıyordu, kısmen başarılı da oldular ama toplumsal bir bölünme için ideolojik ayrışmalar gerekiyordu, uzun vadeli bir sorun için milliyetçilik en iyi yöntemdi, bunun için bir çok deneme yapıldı .



1966 yılında kurulan ülkü ocaklarının karşısına 1969'da kurulan devrimci doğu kültür ocaklarına kürtler rağbet etmeyince plan değişti, kültür ocakları kapandı kürtlere yeniden baskı başladı ve pkk ortaya çıkarak kürtlere "ben sizi devletten koruyacağım" mesajı verdi, devlet de bilinçli bir şekilde uyguladığı politikayla kürtleri pkk'nın kucağına itti .



Bunun yanısıra batı'da asker giysili pkk'lıları, doğu'da da pkk'lı giysili askerleri gösterip "bunlar bebek katili bebekleri öldürüp suçu üstümüze atıyorlar, o halk da onları destekliyor" diyerek düşmanlığı pekiştiren de devletin bizatihi kendisiydi.



  Kürt meselesinde ilk tohumları sen attın.
BİR HASTALIK OLAN KÜRT,TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ , IRKÇILIĞI : Irkçılık ihtilâf,ayrılık meydana getirir . Bugün beraberliğe ihtiyacımız var. Olması Gereken NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE


Sevgi ve nefret simyasal özellikler taşıyan önemli bir silahtır. Batılılar bunun farkındadır. Bu görüşlerle toplumları birbirlerine nefret ve düşman üretir.

100 yıl önce atılan ayrılık tohumlarının acı meyvelerini ittifak ve İslamdan gelen birlikler koparıp atacak inşallah. MHP ye , HDP’ye gönül veren ey KürTürk kardeşim; bu yazı sizler için kaleme alındı. Lütfen bir on dakikanı ayır ve oku.
İş işten geçmeden Ey Müslüman Ümmeti Uyan ;

Peygamberimiz sav' a hakaret eden ve hainlik yapan Laikleri boş ver.Çünkü CHP bizden değil , CHP Milli değil

Yakın tarihimize bakarsak Milliyetçilik hareketleri sonucunda ;
-Kürtlere yapılan Dersim katliyamı,
-Şeyh Sait kiyamı katliyamı: Şeyh Sait İngiliz sömürgesi olmamak için savaştı, İngilizlere çalışıyordu dediler .
-Dersim'de Elazığ'da Ağrı'da Rize'de İngilizler adına halkı katlettiler.

-İstanbul’daki Rumlara karşı gerçekleşen 6-7 Eylül olayları,
-Alevilere karşı gerçekleşen Maraş katliamı .
-Faili meçhul katliamları.
-Herhangi bir faaliyetin içinde olmamasına rağmen ;Zindanlarda Anadan üryan işkenceler yıllarca inletti gencecik bedenleri ve onları seyre dalan soğuk yüzlü köhne duvarları. Zindanlar bile ağladı,
-Mamak'tan, Metris'ten, Diyarbakır'dan çıkıp da gidebilenler; ömürleri boyunca “zindanlardaki kâbus”larıyla yaşadılar.
-650 bin kişinin gözaltına alındığı, 1 milyon 683 bin kişinin fişlendiği, 171 kişinin sorgu ve cezaevi işkencelerinde can verdiği, 49 kişinin idam edildiği Evren’i “Sonsuzluğun Sahibi”ne Allaha havale ediyoruz.Yüzleşmek zordur.Senin için dahada zor olacak.

Bu kara lekelere dönüşen bu örneklerden bazılarıdır.

Türkiye’de maalesef Türk milliyetçiği, bir tepki olarak Kürt milliyetçiliğinin doğmasına sebep olmuştur.

Irkçılıktan uzak durmalıyız. Çünkü fitne kargaşa çıkarma Bozgunculuk yapmak isteyenlerin en büyük silahıdır Ötekileştirenlerden olmamalıyız .Kendimizden farklı gördüğümüz kişileri dışlama,yabancılaştırma düşman yapmaktan başka işe yaramaz.

Peki, bir insan neden diğer bir insanı sırf kendi milletinden diye başka milletten olana göre daha değerli sayar? Neden kendi milletinin yüce olduğunu iddia eder?

Bir insan ahlak, vicdan, merhamet, adalet, doğruluk, çalışkanlık, cömertlik vs. gibi kendisini mütekâmil kılacak erdemleri hiçe sayıyorsa (bu erdemler potansiyel olarak her insanda mevcuttur) ve bunların tam tersi yöndeki eğilimlere meylediyorsa, neden o insan hâlâ milliyetine göre değerlendirilebilir? Veya tüm bu özelliklere ve hatta daha fazlasına sahip olsa bile, o insan nasıl sırf milliyeti sayesinde , BirTürk “dünyaya bedel” olabilir? Bir aciz kul kendisini diğer insanlara karşı Tanrı gibi gösteriyor ve Tanrıcılık oynuyor .

Bu sağlıksız bakış açısı, ister istemez kendinden olmayanlara karşı antipatiyi de beraberinde getirir.
Öyle ki bu antipati, körüklendiği takdirde nefrete dönüşebilir. Ve bu nefretin eyleme dönüşmesi durumundaysa soykırım girişimleri veya soykırımlar vuku bulabilir. Nitekim bunun örnekleri tarihte bol sayıda mevcuttur.

Soy: Soyu ile övünmek ahmaklıktır.Hadis-i şeriflerde; “Atalarınız ile övünmeyi terk edin” buyrulur (Ebu Davud).

Hz Muhammed sav : Allah, beni (doğruyu) tebliğci olarak gönderdi. (İnsanların doğruyu kabul etmeleri için) zorlayıcı olarak değil.Üstünlük takvadadır.

Türkler de Kürtler de, tarihleri boyunca (Cumhuriyete dönemine kadar) milliyetçiliğin ne olduğunu bile bilmemiştir. Bu hastalığa önce Türkler yakalanmış, daha sonra da Kürtlere bulaştırmışlardır .(Mill,yetçilik yapmayan , Ümmetçiliği ön gören her iki milletten, akıl sahibi olanları tenzih ederim).

İki millet arasındaki milliyetçi eğilimler öyle benzerdir ki Kürtlerdeki Apoculuk, Türklerdeki Kemalizm’in sanki aynadaki yansıması gibidir…. Peki tıpkı aynısı olan Bu liderleri tanrısallaştıran Üst Akıl kimlerdir sizce ?

Kürtler binlerce yıldan beri Mezopotamya bölgesinin sakini olarak bu bölgelerde oturuyorlar. Alparslan 1071 yılında Malazgirt ovasında Bizans orduları ile karşılaşınca bölgede mukim olan Mervani Kürtleri, on bin kişilik bir askeri kuvvetle Selçukluların safında yer alıyorlar. Anadolu kapılarının Müslüman Türk kardeşlerine açılması için üzerlerine düşen görevi yerine getiriyorlar.

Yavuz Sultan Selim doğu seferine çıkıp İslam Birliği ideali için harekete geçince, İdris-i Bitlisi’nin gayretleri ile Kürt aşiretlerinin çoğunluğu, kavgasız ve gönül rızası ile bu büyük davaya destek veriyorlar. Bediüzzaman ’da bu noktanın önemine işaret ediyor. Yavuz Sultan Selim’in bu çabalarını övüyor. Şimdiki Kürtlerin de aynı Kürtler olduğunu ifade ediyor. Bence de öyle. İslamiyet ve İslam Birliği denince Kürtler, üzerlerine düşen her şeyi her zaman yapmaya hazırlar. Yeter ki, karşı tarafın yaklaşımlarında samimiyet görsünler.

Osmanlı Devleti ve Kürtlerin ittifakı ile çok önemli adımlar atıldı. Kürtler bu yıllarda kendi bölgelerinde istedikleri gibi yaşadılar, dillerini konuştular. Medreselerde kendi dilleri ile eğitimlerini aldılar. Kendi iç işlerinde tamamen serbest bir şekilde eyaletler halinde kendilerini idare ettiler. Kanuni Sultan Süleyman zamanında bu şartlar Kürtler lehine daha da iyileştirildi.

Bu Tanzimat dönemine kadar böyle devam etti. Bu yüzyıllarda çok ufak tefek hadiseler dışında herhangi bir olay yaşanmadı.

Kürtlerin mesele haline dönüştürülmesi için yaşanan olayları, tahrikleri, tertipleri hep yaşayarak geldik. Yavuz Sultan Selim zamanından beri Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar Türk kardeşleri ile bir ve beraber yaşayan Kürtler nasıl oldu da ‘’MESELE’’ haline dönüştürüldüler? Bu sorunun çok açık ve net bir cevabı vardır. Kürtler asla Türk kardeşleri ile aralarında bir mesele çıkmasını istememişlerdir. Aynı şekilde Türkler de Kürt kardeşleri ile aralarında bir problem olmasını istememişlerdir.
Yurdumuzda bu kadar ayrı kökenden millet varken Cumhuriyetin ilk yılların da ırkçılık bilerek yapılarak alt kimlik üst kimlik sorunu oluşturulmuştur.

Cumhuriyet’ten sonra yönetime egemen olan zihniyet, ırk esasına dayanan bir yönetim anlayışını egemen kılmak için düzenlemeler yaptı. Bu yıllardan sonra ‘’Kürtler’’ tamamen inkâr edildi ve yok farz edildi. Bütün eğitim sistemi ve devlet yapılanması sadece tek ırk üzerine bina edilmeye çalışıldı. Hatta ‘’Kürtçe’’ konuşmak bile yasaklandı. Tamamen ‘’Türkleşmiş’’ bir toplum meydana getirilmeye çalışıldı. Bu uygulamaların çok sayıda örneğini vermek mümkündür.


Emekli komutanlar itiraf etti:Güneydoğu’da hata yaptık… (Sadece Güneydoğu’da mı, tüm bölgelerde, tüm bölgelerde…) Kara Kuvvetleri eski Komutanı Aytaç Yalman, “Bizler ‘Kürt yoktur’ diye eğitilmişiz. Kürtleri, Türklerin kolu olarak görüyoruz. Ortalıkta dağlarda gezerken, karda yürürken kart-kurt sesleri çıktığı için Kürt denilmiştir, gibi tarifler dolaşıyor.” (Milliyet/08 Kasım 2007)

Bu ve benzeri itiraflar, 85 sene sonra nihayet emekli paşalardan sökün etti… De, acaba emeksizler hala aynı telden mi çalıyor?Buyurun K.K.Komutanlıından Hizmete Özel, “Türkiye’de Yıkıcı ve Bölücü Akımlar” isimli kitaptan pasajlar (tarifler dolaşmıyor, okutuluyor!):

“Dağların yüksek kısımlarında, tepelerde yaz ve kış aylarında erimeyen karlar vardır? Bu karların üzeri, güneş açınca hafif eriyerek buzlaşır, camsı parlak ve sert bir tabaka ile kaplanır. Üst kısmı sert, altı yumuşak kardır.

“Bu karın üzerinde yürününce, ayağın bastığı yer içeriye çöker ve Kırt-Kürt diye bir ses çıkarır. İşte bu sese izafeten sıkışmış kara-yatkın kara Kürt kar veya Kürtün denmektedir…” (s. 43-44.)

Ne müthiş bir sosyolojik tesbit ama! Gülmeyiniz, ağlanacak halimize! Bunlar ciddi ciddi askerî öğrencilere okutuluyor ve şimdiye kadar brifingler veriliyor. Hiç kimse sorgulayamamış:

Kafkaslarda, Suriye ve İran çöllerindeki kumlar da “Kart-kurt” diye mi ses çıkarıyor? Belki de, Gacır-Gucur diye çıkarıyor ve Gürcü de oradan gelmedir, ne dersiniz? Karadenizin eteklerindeki karların sesini merak ettiniz mi? Faj-fuj, Flaz” diye ses çıkarır. Çünkü, oranın karı, o kadar sert değildir. Böylece Laz da oradan gelmiş olmalı!

İşin garip tarafı, bu kitap halen, 21. asrın Türk subaylarına okutulmaktadır!

Birde bölgede yapılmış Faali meçhulleri , Diyarbakır cezaevi işkencelerini ,birde insanlara hayvan pisliği yedirmelerini .... daha nicelerini,Diğer asker ve pkk kılığında yaşatılan ilgili bölümleri üzülmekten mi perişan olur, komik bulmaktan mı ayılır, bayılırsınız, karar veremediğim için aktarmayacağım…

İngiliz Ordusu'nun askeri, 'Kraliçe'nin Askeri' olmakla övünürken.

Bu ülke kimseden çekmedi tepeden ipleri ele geçiren milletin burnundan getiren ,şımarık azgın azınlık
Beyaz Türkler'den çektiği kadar!

Türkiye'deki İngiliz uzantılarına bak,
Osmanlı'ya dönüyoruz' diye dövünür.
Irkçılık desek SİZ,
Faşistlik desek SİZ,
Yüzlerce insanın katilisiniz SİZ,
Dün Atatürkün sıpaları Gavur aşığı olmuşlardı,
Bu günün Atatürk sıpaları Terörist aşığı olmuşlar.
Kürtleri,Müslüman Türkleri beğenmezler.

ŞEYTAN İNSAN İÇİN NEYSE İNGİLTERE DÜNYA İÇİN ODUR.
Dünya savaşında Almanlar ile İngilizler Osmanlı topraklarında hesaplaşmışlardı. Şimdi de Türkiye üzerinden hesap görüyorlar!

Dünyanın her yerinde İslam düşmanlığı var.En acısı da ülkemizde olanı...
Milliyetçiliği Yahudiler & İngilizler icat etti
Vehhabî'liği İngiliz icat etti .
Osmalıyı'yı İngiliz yıktı
Hindstan'ı İngiliz parçaladı .
Mursi'yi İngiliz devirdi.
IŞİD'i İngiliz sürdü meydana.

İngilizler bir taşla bir çok kuş vurabilecek kadar zekiler ve vuruyorlar, ülkücü pkk'lı sosyalist faşist milliyetçi türk kürt vs vs vs kendinizi "müslüman" yerine böyle bir terimle ifade etmek ihtiyacı duyuyorsanız bu büyük tuzağın içindesinizdir ve acilen kurtulmalısınız.







İngilizler her gün oyunlar oynuyor ve siz her gün kendi ülkenize karşı onları destekliyorsunuz, size belli başlı duygular yüklediler ve ihtiyaç duyduklarında o duygulara dokunup sizi istedikleri şekilde yönlendiriyorlar, harekete geçmeniz için bazen bazen filistin'e bir bomba atıyorlar, bazen taksim'de bir çocuk öldürüyorlar, bazen doğu türkistan diyorlar, bazen roboski ve siz bu oyuna geldikçe daha çok düşman olacak, daha çok fakirleşecek hatta daha çook öleceksiniz.



Şimdi ideolojilerinizi bir kenara bırakın ve şu tuzaktan çıkın, dünya mazlumları bizim Büyük İslam Devletimizi kurmamızı bekliyor.

Ya komşuna düşman olacaksın ya dünya'ya umut, karar senin, Selam ve dua ile..

DERLEYEN : Abdullah Bin Ali



1 yorum:

  1. Bence bakış açısı seninkiside birde ters mercekten bakip degerlendirmeli

    YanıtlaSil