
“Kuzu” postuna büründüğünü unutan “hain kurt” ağzından salyalar saçarak “öldürün”, “saldırın”, “yakın” diyerek uludu.
Ekmek almaya giderken polise taş atan çocuklar, bu kez birilerini balkondan attı. Birilerini yaktı. Birilerinin boğazını keserek öldürdü.
“Sakalı var Işidçidir” diye öldürdüler. “Hanımı tesettürlü Hizbullahçıdır” diye kestiler.
Güya Kobani’de zor durumdaki Kürtlere yardım sağlayabilmek için kendi insanını hunharca öldürmek, hangi Kürt’ün aklıdır? Kendi okulunu, camini, belediyeni, otobüsünü, ambulansını, kış günü köy yollarını açan iş makinalarını yakmak hangi Kürt’ün muhteşem fikridir? Ya başka bir Kürt’e ait dükkanı, marketi, mağazayı yağmalamak!
Bir Kürt bir Kürt’e, bre Kürt gel beraber Kürtleri savunalım demiş, çekmiş alnından vurmuş!
Çirkinliğin ve barbarlığın bütün suretleriyle yüzleşiyoruz günlerdir.
Bu nefreti tenhalarda kim besledi? Peki ya sokaklara hangi vicdansız saldı?
Selahattin Demirtaş cumhurbaşkanlığı seçimlerinde meydanlarda çizdiği ilginç sempatik tavır ile sol cenahtan bir çok insanın dikkatini çekmişti. Birlik ve bayrak vurgulu sorulara verdiği ustaca cevaplar, çatı adayını beğenmeyen kitlelerce de tutuldu.Bu durum neredeyse PKK kampında çekilmiş mekaplı fotoğraflarını unutturacaktı ki!
Kendileri gibi hiçbir kural tanımyan vicdan yoksunu bir örgütle karşılaşmamış olan PKK-PYD ve akrabaları, IŞİD karşısında, kuyruğunu kıstırıp kendi yurdunda kan döktü. Ezikliğinin ve zayıflığının acısını kendi insanından çıkarmaktan çekinmedi.
Üstelik tüm bunları siyasi “önderliğin” emri ile yaptılar.
Eşkiyadan siyasetçi devşirmek ne kadar mümkün?
Öfke ve nefretle beslediğiniz bu insanların ilk fırsatta gerçek yüzlerini gösterecekleri kaçınılmazdı. Demirtaş’ın halkı sokağa döken çağrısının ardından, isyan kontrol edilemez hale gelince Öcalan devreye girdi ve isyanın durdurulmasını istedi. Demirtaş Öcalan ile mesajlaştığını basın açıklamasında söyledi. Öcalan’ın bu isyanın planlanmasından haberi varmıydı?
Peki çözüm süreci, itidal derken tüm bu olanlardan hesap sorulmayacak mı? Bu deliliği ve öfkeyi besleyenler unutulacak veya af mı edilecek?
Surye’de Irak’ta yasayan etnik merkezli savaşı Türkiye’ye taşıyanlar cezasız mı kalacak?
Bu sürece “çözüm” derken daha beter dertlerle mi “düğüm”leneceğiz?
HDP ve CHP’li siyasetçilerinbu kadar kanın dökülmesindekipayının asla üstü örtülmemeli ve mutlaka hesabı sorulmalıdır?
Devlet olmanın musamahakar yüzü son zamanlarda hep Kürt sorununun çözümüne gülümsüyordu. Ancak devlet olmak vatandaşın canı, malı ve namusu için önlem almak, korumak ve suçluları yargılayıp cezalandırmaktır. Bu milletin canına malına kastedenleri siyaset uğruna görmezden gelmek gerçek yurtseverlerin canını yakar.
ERSOY ERYAN

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder