24 Ağustos 2015 Pazartesi

KÜRT GENÇLERDEN ERDOĞAN'A MEKTUP Canımızı Feda Etmeye Hazırız




KÜRT GENÇLERDEN ERDOĞAN'A MEKTUP 


Canımızı Feda Etmeye Hazırız  Kürt gençler, teröre karşı başlattıkları "Edi Bese-Artık Yeter" kampanyasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a mektup yazdı. Gençlerin mektubunda, "Fedakarlıklarınızın şahidiyiz. Baskılara rağmen haykırıyoruz: Kürtler ve Türkler kardeştir"

Emrah İnanç 'ın, kaleme aldığı mektup
Mektubun Metni

Sn Cumhurbaşkanımız, bizler, barıştan, kardeşlikten, huzur ve birliktelikten yana tavır almış Kürt gençleriyiz"

"Bizler, bu vatanı öz yurdu, ay yıldızlı şanlı bayrağı şerefi ve namusu olarak kabullenmiş, ülkenin bütünlüğüne kastetmiş teröristlerin ihanetine tanıklık eden, 'halkımız adına' halkımıza zulmeden terör örgütünün zulmüne maruz kalmış gençleriz. Kürt gençleri olarak, çocukluğu barut kokusu sinmemiş, rengarenk çiçekler ile bezenmiş dağ eteklerinde, yeşil bahçelerde, parklarda oyun oynayarak geçen, gençliğini, geleceğini, kariyerini, eğitimini bilgi ile dolduran mutlu insanlar yeni nesiller olsun istiyoruz. Sizin ve bu milletin hayali olan Yeni Türkiye'nin bir parçası olarak bu ülkede huzurla yaşamak isteyen Kürt gençleri olarak, Kürt gençliğine terör ve ölümden başka bir şey vadetmeyenlere 'edi bese-artık yeter' diyoruz.

Çeyrek asırdan daha fazla bir süredir Türk ve Kürt halklarına karşı hain saldırılar düzenleyen terör örgütlerinin ve diğer yapılanmaların da en büyük mağdurunun Kürt gençleridir.

CANIMIZI FEDA ETMEYE HAZIRIZ



"Dün olduğu gibi bugün de talihsiz yüzyılımızın acı feryadı ülkemizi ve ümmet-i İslam'ı sarmış bulunuyor. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden beridir, hainlerle süren savaşımızda, bu vatan uğruna canlarını feda eden şehitlerimiz gibi vatan ve millet sevdalısı asil bir Kürt gençliğinin de bu uğurda canlarını feda etmeye hazır olduğunu bilmenizi isteriz. Bir hilal uğruna gözünü kırpmadan canını feda eden yiğitler gibi binlerce hatta yüz binlerce Kürt genci kardeşlik, birlik ve beraberlik için, şanlı bayrağımızın korkusuzca dalgalanması için üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirmeye hazırdır."

Sn Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Biz çözüm için her yola başvururuz", "Baldıran zehrini içmekse, biz o baldıran zehrini içeriz, yeter ki bu ülkeye huzur gelsin" sözlerinin hatırlatıldığını belirten İnanç, mektupta şu ifadelere de yer verildiğini aktardı:

"Bu ülkede kardeşlik hukukunu siz başlattınız. İnsan haklarına saygı, demokrasi, özgürlükler için her türlü engellemelere rağmen siz mücadele verdiniz.


Anadilde 24 saat yayın yapan devlet televizyonu, Kürtçe seçmeli ders olmasını, yerleşim yerlerine Kürtçe adların geri iadesini, en büyük teşviklerin bölgeye verilmesini siz sağladınız. Biz bu coğrafyanın gençleri olarak, sizin Kürt kardeşleriniz için yapmış olduğunuz fedakarlıkların şahidiyiz ve üzerimize gelen tüm baskılara, tehditlere rağmen yüksek sesle haykırıyoruz: Kürtler ve Türkler kardeştir. Hiçbir oyunun bizim kardeşliğimize halel getirmesine izin vermeyeceğiz.


Bizler Kürt gençleri olarak, yüzyıl önce oynanan oyunların tekrar sahneye koyulduğunun farkındayız ve açık yüreklilikle söylüyoruz: Sizi Abdülhamit Han'ın yalnızlığına bırakmayacağız."



Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın terör sorununa karşı tüm engellemelere rağmen en somut ve samimi adımları attığının vurgulandığı mektupta, şunlar belirtildi:

"Sizin cesur ve kararlı çabalarınıza rağmen her fırsatta Çözüm Süreci'ni baltalamaya çalışanlar, bizlerin hayatlarını hiçe sayanlar bugün yine aynı riyakarlık ve ihanetle ülkeyi ateşe atma derdindeler. İnanıyoruz ki ateşin İbrahim'i yakmadığı gibi, bıçağın İsmail'i kesmediği, balığın Yunus'u yutmadığı gibi tüm hain emeller ve planlar boşa çıkacak ve terörün fitne ateşi bu milleti yakmaya muvaffak olamayacaktır.

Biz Kürt gençlerinin hayatlarını hiçe sayarak, çocuk yaştakilerin eline silah ve molotofkokteyli verip, Batı'nın finansal ve fitnesel gücünü arkasına alarak ülkemizde ve yaşadığımız bölgelerde fitne duvarları örmeye kalkışan; dinimiz, mezhebimiz ve meşrebimiz ile uyuşmayan bu ihanet sarmalına vatan sevdalısı Müslüman Kürtler olarak müsaade etmeyeceğiz."

Bugüne dek Kürt gençleri için bir tek olumlu adım atmayıp, onları hep ön saflarda ölüme ve eyleme yollayan yapılanmaların Kürt halklarının haklarını temsil etmediler.


"Düğünlerde havai fişek patlatıldığında bile yüreği ağzına gelen annelerimizin gözyaşı dinsin diye, oğlu askerde olan ve her çalan telefonda yüreği ağzına gelen vakarlı anne-babalarımız için 'edi bese-artık yeter' diyoruz. Baldıran zehri içerek hiçbir tehdide boyun eğmeden çıktığınız bu yolda bizler de ülkenin huzur ve birlikteliği için sadece elimizi değil bedenlerimizi de taşın altına koyarak,

Edi bese - Artık yeter'
diyoruz.

Türk, Kürt, Laz, Çerkez kim olursa olsun, birlikte yaşadığımız tüm kardeş halkların teröre karşı 'edi bese-artık yeter' demesini istiyoruz. Hayatının baharında yitip giden tüm canlar için, yetim kalan çocuklar gözü yaşlı aileler için 'Edi bese - Artık yeter' diyoruz."


TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞLARINA DUYURU 

“Kalbimiz Sizinle Birlikte Biz Olarak Atıyor”

Son günlerde artan itaatsizlik ve ne yazık ki terör hareketleri ile Kürt gençlerinin zihnen, fikren ve kalben hiçbir bağlantısı yoktur.

Türkiye Cumhuriyetinde yaşayan Kürt gençlerinin yanı sıra dünyanın neresinde olursa olsun her Kürt genci, Türkiye sevdalısıdır. Türkiye aşığıdır. Türkiye ile birlikte ağlar. Türkiye ile birlikte güler.

Bugün bize büyük görevler düşüyor. Bedenlerimiz bu büyük görevleri kaldırabilir mi bilmiyoruz ama en ağır yükün altına girmeye hazırız. Hepimiz her gün olduğu gibi ne için yapılırsa yapılsın terörü lanetliyoruz. Biz bu ülkenin vatandaşlarıyız. Biz hepimiz Türkiye’yiz. Bunun bilincindeyiz ve biz derken bu ülkede yaşayan herkesi kastediyoruz.

Çeşitli platformlarda Kürtleri temsil ettiğini iddia eden hiçbir siyasi oluşumu kabul etmiyoruz. Terör örgütleri ile direkt ya da endirekt bağlantısı olan hiçbir yapılanmayı tanımıyoruz. Eline silah, molotof ya da taş verilmiş kardeşlerimizin hain terör çeteleri, savaş ağaları ve yabancı istihbarat örgütlerinin elinden kurtarılmasını istiyoruz.

Bin yıldır ya da iki binyıldır ya da on bin yıldır fark etmez, birlikte yaşadığımız bu coğrafyada büyük bir millet olarak var olduğumuz ilk günden itibaren olduğu gibi son gün olan kıyamete kadar birlikte yaşayacağız.

Geçmiş geçer gelecek bakidir. Biz geleceğimizi, Türk milleti, İslam ümmeti, Kürt kardeşlerimiz olarak hep beraber kurmaktayız. Diyarbakır’daki Kürt kim ise Kerkük’de ki Türk, Trabzon’daki Türk ne ise Kamışlı’da ki Kürt vel-hâsılı tüm sevgi dolu kalplerimizin birlikte attığı memleketlerde yaşayan kardeşler aynıdır.

Sizden tek isteğimiz, biz kardeşlerinizi sizde sevmeye devam edin, kalben bizi sevdiğinizi bir Azerbaycanlı kadar bir Kuzey Kıbrıslı kadar hissedelim.

Birlikte biz Türkiye’yiz birlikte biz daha büyük daha güçlüyüz Türkiye’yiz. 


Emrah İnanç
DESTEK İÇİN : www.edibese.org
adlı internet sitesi üzerinden imza kampanyası topluyor.
https://twitter.com/_EdiBese



Konuile ilgili :
KÜRDİ : "Daxwaza we nasîna welatekî be, li wî welatî binêrin ku mirovan bi çi avayî dimirin.


TÜRKİ : “Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın” 

KÜRDİ

“Dilê me bi we re ye û em yek dil in”
Di rojên dawî de mixabin bûyerên nebaş derdikevin holê. Em dixwazin bê zanîn ku di tu mijarê de têkilîya cîwanên kurd bi wan bûyeran re tune ye.

Di gel Kurdên li Komara Tirkîyeyê dijîn, li hemû cîhanê her Kurdek ji Tirkîyeyê hez dike û herkes dildarê Tirkîyeyê ye. Bi Tirkiyeyê re digirîn û bi Tirkiyeyê re dikenin.

Îro wezîfeyeke mezin dikeve ser milê me. Gelo laşê me yê lawaz dê bikaribe vê barê giran rake, bi rastî em nizanin. Lê em dîsa amadene vê barê giran rakin ser milê xwe. Em hemû mîna her carî, ji ku alîyê dibe bila bibe bûyerên xirab şermezar dikin. Em welatiyê vê dewletê ne. Em hemû bi hev re Tirkîye ne û haja me ji vê yekê heye.

Em tu tevgerên sîyasî yên ku di platformên cûr bi cûr de dibêjin ku nûnerên Kurdan in, qebûl nakin. Em tu bûyerên nebaş pêşnîyar nakin û em her tim li dijî wanin.

Bi hezar salane em wek bira li ser vê ernîgariya qedîm bi hev re dijîn. Li ser vê axê em bûne yek netew. Mîna berê ev biratiya me heta roja qiyametê dê berdewam bike.

Paşeroj borîye êdî nayê, ya girîng pêşeroj e. Emê siberoja xwe wek Kurd, Tirk û Ûmmeta Îslamê bi hev re ava bikin. Li Dîyarbekirê Kurd çibe, li Kerkûkê jî Tirk ew e. Li Trabzonê Tirk çîbe, li Qamişlo jî Kurd ew e. Di navbera wan de tu cudatî tune ye. Her wiha dilê me bi hev re ye, heta dawî jî dê wisa bibe. Yek daxwaza me ji we heye. Hûn me wek birayê xwe bibinin û wisa ji me hez bikin. Em dixwazin we mîna Azerbaycanîyek û mîna Bakurê Qibrîsîyek hîs bikin.

Em bi hev re tirkîye ne û emê bi hev re bibin welateke hêzdar.

Edi , Bese, Artık Yeter : SENDE İMZALA

1 yorum: